Güzel elbiseler giymek
Ali el-Kârî (rahimehullah) güzel elbise giymek hakkında şöyle demiştir: "Nakşibendiyye, Şâzeliyye ve Bekriyye tarikatlarına mensup büyüklerin izlediği yol budur. Nitekim onlar diğer sufiyye gibi, yün vesaireden yapılma özel libaslara bağımlı kalmamışlardır. Allahu Teala bizi onların bereketleriyle ve niyetlerinde bulunan güzel maksatlarıyla faydalandırsın. Âmin." (Ali el-Kari, Mirkatü'l-mefatih, VIII, 124, nu: 4305)Cündeb b. Mekis (r.a.) şöyle demiştir:"Bir heyet geldiğinde Rasulullah (s.a.s.) en güzel elbiselerini giyerdi ve zengin ashabına da bunu emrederdi." (İbn Sa'd, Tabakatü'l-kübra, IV, 346)Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah, nimetinin eserini kulunun üzerinde görmeyi sever." (Tirmizi, Edeb 54, hadis nu: 2819)İmkanı geniş olanların kıymetli kumaşlardan elbise giymeleri israf ve kibre dahil olmayıp, aksine sünnet ve müstehaptır.Ebu'l-Ahvas (r.a.), babasının şöyle anlattığını nakletmiştir:Bir gün Rasulullah'ın (s.a.s.) yanına basit bir elbiseyle geldiğimde bana, "Senin malın var mı?" diye sordu. Ben, "Evet" deyince, o, "Hangi maldan?" buyurdu. Ben, "Allah bana develer, koyunlar, atlar ve köleler verdi" deyince, o, "Allah sana mal verdiği zaman, Allah'ın senin üzerindeki nimetinin ve ikramının eseri görünsün" buyurdu.(Ebu Davud, Libas 17, hadis nu: 4063)Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki siz kardeşlerinizin yanına geliyorsunuz. O halde siz eşyanızı ve elbisenizi o kadar düzeltin ki insanlar arasında (yüzde veya vücutta bulunan) bir ben gibi (tanınır bir halde) olun."(Ebu Davud, Libas 28, hadis nu: 4089; Ahmed, Müsned, nu: 17624)Kaynak: Ahmet Mahmut Ünlü, "Şalvar, Cübbe ve Sarık Gibi Giysiler Sünnet Olup, 'Her Namazda Zinetinizi Takının' Emrine Dahildirler", Lalegül, Sayı: 3 (Mayıs 2013), s. 8-11