• https://www.facebook.com/Sazeliyye
  • https://twitter.com/Sazeliyye
    • İbn Ataullah İskenderi'nin (ks) Hikem-i Ataiyye adlı tasavvuf klasiği
    • Şâzeliyye tarikatının Zerrûkıyye kolunun kurucusu Ahmed Zerruk el-Fâsî ks. (ö. 899/1493-94)
    • Sultan II. Abdülhamid Han'ın devam ettiği Şazeli tekkesi Zâfir Efendi Tekkesi (Ertuğrul Tekke)
    • II. Abdülhamid Han'ın Şazeli şeyhi Muhammed Zafir Efendi (ö.1903) ve kardeşleri
    • Şâzeli tarikatına mensup Osmanlı padişahı II. Abdülhamid Han
    • Unkapanı Şâzeli tekkesi (Şazeli Tekke Camii olarak bilinmektedir.)
    • Gaziantepli Kadiri-Şazeli şeyhi Hasan Arslan Hocaefendi (ö.2011)
    • ŞAZELİ ismi marka olarak TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ'ne 10 yıllığına tescil ettirildi!
    • Buna göre, bir başkası tarafından bu isim kullanılarak matbaa, TV, radyo, gazete, dergi, yayınevi, takvim vd. bilumum basım-yayım, eğitim-öğretim, kültür hizmetleri gerçekleştilemez.
Şâzeliyye Tarikatı

Ebü'l-Hasan eş-Şazeli'nin Hayatı

EBÜ'L-HASAN eş-ŞÂZELÎ (ö.656/1258)

Şâzeliyye tarikatının kurucusu olan Ebü'l-Hasan Nuruddin Ali b. Abdillah eş-Şâzelî 593 (1197) yılında Kuzey Afrika'nın en batı bölgesinde yer alan Sebte (Ceuta) şehri doğusunda Gamâre'de doğdu. Gamâre bugünkü Fas sınırları içerisindedir.

Mürşidi Abdüsselam b. Meşîş'in emriyle irşad faaliyetine başladığı İfrîkıye'deki Şâzile (Şâzele) beldesine nisbetle Şâzelî diye tanınır.

Soyu Hz. Hasan'a ulaşan bir aileye mensuptur. (İbn Atâullah el-İskenderî, Letâifü'l-minen, Beyrut 2005, s. 51; İbnü's-Sabbağ, Dürretü'l-esrâr ve tuhfetü'l-ebrâr, Kahire 2001, s. 22)

Öğrenimine Gamâre'de başlayan Şâzelî on yaşlarında Tunus'a giderken Kur'an'ı ezberlemiş ve hadis okumuş bir talebeydi. Burada simya ilmiyle meşgul olmak istediyse de aldığı bazı manevî işaretler sebebiyle bundan vazgeçti. (İbnü's-Sabbağ, a.g.e., s. 24)

Bu yıllarda Ebu Muhammed Abdülaziz Mehdevî, Ebu Said el-Bâcî, Ebu Abdullah Ali b. Harrâzim gibi âlimlerden ders aldı.

İbn Ataullah el-İskenderî, onun zâhirî ilimlerde tartışma yapacak seviyeye gelmeden tasavvuf yoluna girmediğini söyler. (İbn Atâullah el-İskenderî, a.g.e., s. 51)

Zâhirî ilimleri tahsil etmekle birlikte gençlik yıllarından itibaren tasavvuf yolunda karar kılan Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî, başlangıçta silsilesi Mağribli sûfî Ebu Medyen'e ulaşan Ali b. Harrâzim'den faydalandı. Nitekim bazı kaynaklarda ilk defa ona intisap ettiği kaydedilmektedir (İbn İyâd eş-Şâfiî, el-Mefâhirü'l-aliyye fi'l-meâşiri'ş-Şâzeliyye, Halep 2002, s. 17).

Şâzelî daha sonra ilim ve maneviyat merkezlerinin yer aldığı doğuya gitmek üzere yola çıktı. Önce Fas, Tunus ve Mısır'a gitti, oradan Irak'a geçti. Bazı kaynaklara göre 618 (1221) yılında başladığı bu yolculuğun asıl amacı zamanının kutbunu bulmaktı.

Bağdat'ta Ahmed er-Rifâî'nin halifesi Şeyh Ebü'l-Feth el-Vâsıtî ile buluştu ve tasavvufî eğitimine bir süre onun yanında devam etti.

Bağdat'ta bir velinin (İbnü's-Sabbağ, a.g.e., s. 22), bazı kaynaklarda Ebü'l-Feth el-Vâsıtî'nin (İbn İyâd eş-Şâfiî, a.g.e., s. 19) ona aradığının Mağrib'de olduğunu söylemesi üzerine memleketine döndü.

Mağrib'de Rabata denilen mevkide Abdüsselam b. Meşîş ile tanışıp kendisine intisap etti.

Seyrü sülûkünü tamamlamasının ardından İbn Meşîş ona İfrîkıye'ye gidip Şâzile beldesine yerleşmesini, daha sonra Tunus şehrine geçmesini, orada yöneticiler tarafından üzerine gelineceğini, ardından Tunus'tan ayrılıp doğuya gitmesini, burada kendisine kutbiyet makamının verileceğini söyledi (İbnü's-Sabbağ, a.g.e., s. 23; İbn İyâd eş-Şâfiî, a.g.e., s. 19).

621-623 (1224-1226) yıllarında mürşidinin gösterdiği istikamette yola çıkan Şâzelî önce Tunus'a uğradı. oradan Şâzile'ye geçip Zağvân dağındaki bir mağarada inzivaya çekildi. Abdullah b. Selâme el-Habîbî bu mağarada bitkiler ve otlarla beslendikleri zorlu uzlet döneminde onun yardımcısı ve refakatçisi oldu. Kendi ifadesiyle, "Ey Ali! Artık insanların arasına karış da senden istifade etsinler" denilmesi üzerine (İbnü's-Sabbağ, a.g.e., s. 27) Zağvân dağındaki uzletine son verdi. Bu sırada 34-35 yaşlarında olan Şâzelî, İfrîkıye bölgesinin başşehri Tunus'a gitti. Burada halktan ve ulemadan büyük ilgi gördü.

   Bu dönemde İfrîkıye, Hafsî Devleti'nin kurucusu Ebu Zekeriyya Yahya el-Hafsî'nin hakimiyeti altındaydı. Ebu Zekeriyya, Şâzelî'ye yakın ilgi gösterdi; ancak Şâzelî, Tunus Başkadısı Ebü'l-Kasım İbnü'l-Berâ'nın kıskançlıkları yüzünden buradan ayrılmak zorunda kaldı. Bu sırada hacca gitmeye niyetlenip doğuya doğru yola çıktı.

Kaynaklarda, Mısır'da iken İbnü'l-berâ tarafından kışkırtılan Eyyûbî Sultanı el-Melikü'l-Kâmil'in onu önce bazı sıkıntılara maruz bıraktığı, ardından ikramlarda bulunduğu kaydedilmektedir.

Şâzelî hac dönüşü yeniden Tunus'a geldi. Burada, ileride halifesi olacak Ebü'l-Abbas el-Mürsî ile buluştu. İbnü's-Sabbağ, Şâzelî'nin bu görüşmeyle ilgili olarak, "Ben Tunus'a sırf bu delikanlı sebebiyle geldim" dediğini nakleder (İbnü's-Sabbağ, a.g.e., s. 31).

Bir süre sonra irşad göreviyle Mısır'a gitmesini bildiren mânevî bir işaret üzerine 642 (1244) yılının yaz mevsiminde İskenderiye'ye hareket etti.

Şâzelî, çeşitli milletlere ve dinlere mensup toplulukların bulunduğu, bir ilim ve kültür merkezi olan İskenderiye'de halk ve yöneticiler tarafından karşılandı. O sırada Eyyûbî Devleti'nin başında bulunan Melikü's-Sâlih Necmeddin Eyyûb kendisini ve ailesini İskenderiye'deki burçlardan birine yerleştirdi.

Şâzelî, İskenderiye'de ders vermek ve tasavvuf meclisleri kurmak için sonradan el-Câmiu'l-garbî diye şöhret bulan Attârîn Camii'ni seçti.

Ardından gittiği Kahire'de hem saray çevresinde hem ulema ve halk arasında büyük ilgi gördü.

Kaynaklarda İzzeddin b. Abdüsselam, Abdulazim el-Münzirî, İbnü's-Salah eş-Şehrezûrî, İbnü'l-Hacîb, Cemaleddin Usfûr, Nehîbüddin b. Avn, Muhyiddin İbn Sürâka, Ebü'l-İlm Yâsîb, Mekînüddin el-Esmer, Şeref el-Bûnî, Abdullah el-Lekânî, Eminüddin Cibril gibi âlimlerin onun çevresinde bulunduğu kaydedilmektedir.

Şâzelî, Eyyûbîlerin hakimiyetindeki Mısır'a bir Haçlı seferi düzenleyen Fransız Kralı IX. Louis'in ordusuna karşı yapılan ve bir buçuk sene süren savaşa, gözlerini kaybetmiş olmasına rağmen katılmıştır.

656 yılının Şevval (Ekim 1258) ayında hacca gitmek için bazı müridleriyle birlikte Kahire'den ayrılan Şâzelî, Ayzâb mevkiindeki Humeyserâ'da iken bir akşam müridlerini toplayıp onlara bazı öğütler verdi, kendi tertip ettiği Hizbü'l-bahr'ı okumalarını tavsiye etti ve yerine Ebü'l-Abbas el-Mürsî'yi halife tayin ettiğini bildirdi. O gece seher vaktine doğru vefat etti.

Kaynak:

Ahmet Murat Özel, "Şâzelî". Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. İstanbul 2010. Cilt: 38, s. 385-386

Şâzelî Şeyhler